Bir web sitesinin açılış süresi, ziyaretçilerin sitede kalıp kalmayacağını belirleyen en kritik faktörlerden biridir. Google’ın yaptığı araştırmalara göre, bir sayfanın açılma süresi 1 saniyeden 3 saniyeye çıktığında, hemen çıkma oranı %32 artıyor. Bu süre 5 saniyeyi bulduğunda ise ziyaretçilerin %40’ı siteyi terk ediyor. Kısacası, web siteniz yavaşsa, her 10 kişiden 4’ünü daha içeri girmeden kaybediyorsunuz.

Gerçek Hayattan Örnekler

1. Amazon

Amazon, sayfa yüklenme süresindeki her 100 milisaniyelik gecikmenin, satışlarında %1 düşüşe neden olduğunu açıklamıştı. Milyar dolarlık hacme sahip bir şirket için bu, çok büyük bir kayıp demek.

2. Google

Google da bu konuda oldukça hassas. Yüklenme süresi sadece 0.5 saniye daha uzun olan arama sonuçlarında, kullanıcıların %20 daha az tıklama yaptığı tespit edildi. Bu da demek oluyor ki, hız sadece e-ticaret siteleri için değil, içerik sunan platformlar için de hayati öneme sahip.

3. BBC

BBC’nin yaptığı bir çalışmada, bir sayfa 1 saniye geç yüklenirse, kullanıcıların %10’u siteyi terk ediyor. Özellikle haber siteleri gibi anlık erişimin önemli olduğu platformlarda bu çok ciddi bir oran.

Peki, Siteniz Yavaşsa Ne Yapmalısınız?

• Görselleri optimize edin: WebP formatına geçiş yapın ve gereksiz büyük görselleri küçültün.
• Gereksiz eklentileri kaldırın: Özellikle WordPress gibi altyapılarda, fazla eklenti yavaşlamaya neden olur.
• İyi bir hosting seçin: Paylaşımlı ucuz hosting paketleri yerine performans odaklı çözümler tercih edin.
• CDN (İçerik Dağıtım Ağı) kullanın: İçerikleri farklı lokasyonlardan sunarak hız kazanın.
• Önbellekleme (caching) uygulayın: Ziyaretçilere tekrar tekrar aynı sayfayı sıfırdan yükletmek yerine önbelleğe alınmış versiyonları sunun.

Web sitenizin sadece içeriği değil, ne kadar hızlı ulaşılabilir olduğu da başarınızı belirler. Kullanıcıların sabrı az; rekabet çok. Bu yüzden, hız konusunu ikinci plana atmamak, dijital dünyada ayakta kalmak için olmazsa olmazlardan biri.